Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün, Filistin Halkıyla Uluslararası Dayanışma Günü. Türkiye, tarih boyunca olduğu gibi bugün de devleti ve milletiyle Filistinli kardeşlerinin yanındadır. Rehinelerin salıverilmesi ve ateşkesin kalıcı hale gelmesi için temaslarımıza hız vereceğiz” dedi.
29 Kasım Filistin Halkıyla Uluslararası Dayanışma Günü kapsamında X hesabından açıklama yapan Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, #FreePalestine etiketiyle yaptığı paylaşımda Türkiye’nin Gazze’ye yaptığı insani yardımlardan da bahsetti.
“Türkiye, tarih boyunca olduğu gibi bugün de devleti ve milletiyle Filistinli kardeşlerinin yanındadır. #FreePalestine” diyen Erdoğan, “Gazzeli kardeşlerimize yönelik insani yardımlarımız devam ediyor. Bugüne kadar 12 uçak ve 1 gemi dolusu yardım malzemesini El Ariş’e sevk ettik. 1.500 ton insani yardım malzemesi taşıyan ikinci gemimiz bugün yola çıktı. Kanser hastaları ve çocuklar başta olmak üzere yaralıların Türkiye’ye intikalini sağlayarak tedavileriyle ilgileniyoruz. Gazze’de kuracağımız sahra hastanelerinin yer tespit çalışmaları yapılıyor” dedi.
Rehineler konusunda da açıklama yapan Erdoğan, “Rehinelerin salıverilmesi ve ateşkesin kalıcı hale gelmesi için temaslarımıza hız vereceğiz. İnşallah bundan sonra da girişimlerimiz çok boyutlu olarak sürecektir” diye yazdı.
“Netanyahu adını tarihe şimdiden Gazze kasabı olarak yazdırmıştır”
Bugün AKP Meclis Grup Toplantısı’nda da konuşan Erdoğan, “Gazze’de son asrın en büyük mezalimlerinden birini yapan Netanyahu, adını tarihe şimdiden ‘Gazze kasabı’ olarak yazdırmıştır” demişti. Erdoğan şunları söylemişti:
“Netanyahu adını tarihe şimdiden Gazze kasabı olarak yazdırmıştır. Bu kara leke, ona destek veren herkesin alnına yapışmıştır. Bu utanç lekesi temizlenmez. Gazze’de işlenen insanlık ve savaş suçlarını da 1-2’si hariç Batılı ülkelerin tepkisizliğini unutmayacağız. İsrail yönetiminin insanlık vicdanı yönünde uluslararası hukuk önünde de hesap vermesi için tüm yolları deneyeceğiz.
Türkiye olarak tüm imkanlarımızla Gazzeli kardeşlerimizin yanındayız. Uluslararası temaslarımızın ilk ve en önemli konusu budur. İspanya Başbakanı Sanchez ile durumu ele aldık, onu dirayetli duruşu için tebrik ediyorum. BM Sekreteri ile yaptığımız telefon görüşmesi Filistinlilerin yaşadığı insani dramdı. Yarın BAE’ye gidiyoruz. Dubai’de iklim ve Gazze meselesini ele alacağız. Gazze için temas trafiğimizi sürdüreceğiz.
Cuma başlayan esir takaslarını ve insani arayı, akan kanın durdurulması için müspet bir gelişme olarak görüyoruz.
Netanyahu yönetimden gelen açıklamalar, insani aranın kalıcı ateşkese dönmesine yönelik umutlarımızı azaltıyor. İsrail, kamuoyu nezdinde iyice köşeye sıkışan Netanyahu’nun siyasi ömrünü uzatmak için daha çok kan dökmesinin, daha fazla can almasının önüne geçilmelidir. Netanyahu Gazze’de işlediği cinayetlerle antisemitizmi körükleyerek İsrail halkı ile birlikte Yahudilerin güvenliğini tehlikeye atıyor. Dünyada antisemitizm ile birlikte İslam düşmanlığı da yükseliyor. Batılı liderlerin, Hamas bahanesi ile Filistinlileri şeytanlaştıran sorumsuz söylemlerinin bedelini, göçmenler ödüyor. Pazar günü, ABD’de üç Filistinli öğrenciye yönelik saldırı, bunun örneğidir. Çoğu zaman fanatik denilerek, aşırı sağcı denilerek önemsizleştirilmeye çalışılan bu teröristlerle mücadelede, Batılı devletlerin isteksiz davrandığını biliyoruz. Gazze krizinin başından beri sergiledikleri çifte standart, Müslümanlara yönelik nefret suçlarının cezasız kalmasında kanuni boşluklardan ziyade başka senaryoların devreye girdiğine işaret ediliyor. Kuran’ı yakanlara fikir özgürlüğü… Kesinlikle iyi niyetli değildir. Geçmişte Musevilere ve Romanlara yapıldığı gibi bugün de bir Müslüman sorunu inşa edilmeye çalışılmaktadır.
İnsani yardım taşıyan ikinci gemimiz bugün yola çıkıyor. Yaralıların Türkiye’ye intikalini sağlıyor, tedavileriyle ilgileniyoruz.”